Talep Tarafı Katılımında Yeni Dönem: Şeffaflık ve Güven Esaslı Bir Piyasa Yapısı
- E d i p K a t a y ı f ç ı
- 27 May
- 2 dakikada okunur

Enerji piyasaları, dinamik ve hızla değişen bir yapıya sahip. Bu değişimin en önemli ayaklarından biri de, talep tarafı esnekliğinin yönetilmesi ve piyasalara entegrasyonu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 22 Mayıs 2025'te yayımladığı Kurul Kararı ile bu alanda yeni bir dönemi başlattı. "Talep Tarafı Katılımı Hizmeti Kapsamında Temel Tüketim Değerinden Sapma Tutarının Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar" başlığını taşıyan bu düzenleme, yük azaltma hizmetlerinin ölçülebilirliğini sağlayan teknik bir temel oluşturarak, piyasada şeffaflık ve hesap verebilirliği artırmayı hedefliyor.
Bu karar, özellikle enerji sektörü profesyonelleri için önemli çünkü talep tarafı hizmetlerinde performansın artık nesnel verilerle değerlendirilmesini sağlıyor. Otomatik sayaç okuma sistemi (OSOS) verileri ile katılımcı beyanları arasındaki farklar, net ölçüm kriterlerine bağlanarak daha güvenilir bir sistem kuruluyor. Bu düzenleme, eski "Yedek Hizmet Yönetmeliği"nden farklı olarak, talep esnekliği piyasasının kurumsallaşmasında önemli bir eşik niteliği taşıyor.
Tanımlar Netleşiyor, Ortak Teknik Zemin Oluşuyor
Yeni düzenleme ile birlikte, piyasadaki tüm aktörler için ortak bir teknik dil oluşturuluyor. İşte temel tanımlar ve ne anlama geldikleri:
Temel Tüketim Değeri: Toplayıcı tarafından TEİAŞ'a bildirilen saatlik tüketim programı.
Gerçekleşen Saatlik Tüketim: OSOS üzerinden elde edilen gerçek saatlik tüketim verisi.
Aktivasyon Talimatı: TEİAŞ tarafından yük düşürme amacıyla verilen çağrı.
Sapma Tutarı: Gerçekleşen tüketim ile temel tüketim değeri arasındaki farkın belirli oranları aşması halinde oluşan fark.
Sapma Tutarı Nasıl Hesaplanıyor?
Düzenleme, sapma tutarının hesaplanması için iki düzeyli bir eşik sistemi getiriyor. Gerçekleşen saatlik tüketim ile temel tüketim değeri arasındaki fark normal şartlarda %15'i aşıyorsa sapma oluşuyor. Aktivasyon talimatı verilmiş saatlerde ise bu eşik oranı %20'ye çıkıyor. Ayrıca, dakikalık yük değişimlerinin beyan edilen yük profiliyle örtüşmemesi durumunda ilgili saatler 0 kabul ediliyor.
TEİAŞ, yük azaltma hizmetinin gerçekten yerine getirilip getirilmediğini OSOS ölçüm verisi, toplayıcının bildirdiği tüketim programı, talimat saati ve türü üzerinden analiz ediyor. Sapma tutarları megavat-saat (MWh) cinsinden hesaplanıyor ve ticari işlemlere esas teşkil ediyor. Bu veri temelli doğrulama mekanizması, TEİAŞ ile piyasa katılımcıları arasında ölçüme dayalı bir güven zemini inşa ediyor.
Sorumluluklar ve Yürürlükten Kalkan Düzenlemeler
Yeni yapı, sorumlulukları net bir şekilde tanımlayarak işletme düzeyine kadar indiriyor. TEİAŞ, sapma tespiti ve bildirimleri yürütmekle görevliyken, Toplayıcı tüketim programını eksiksiz sunmakla yükümlü. Yan Hizmet Sağlayıcılar ise talimatlara uygun şekilde yük düşürme yapmalı ve verileri kayıt altına almalıdır.
Bu kararla birlikte, daha önceki "Yedek Hizmet Kapsamında Temel Tüketim Değerinden Sapma Tutarı" ve "Tüketim Tesislerinin Belgelendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar" düzenlemeleri yürürlükten kaldırıldı. Böylece, tekil ve çatışmasız bir yapı oluşturulmuş oldu.
Sonuç olarak, bu düzenleme ile talep katılım hizmetleri performansa dayalı hale geliyor, yan hizmet ödemeleri şeffaf veri temelli olarak yeniden şekilleniyor ve piyasa katılımcıları arasında güvene dayalı bir ilişki kuruluyor. Bu adımlar, Türkiye enerji piyasasında talep esnekliğinin rolünü güçlendiren ve sektörün geleceğine yön veren önemli gelişmelerdir.




Yorumlar